Evet, inancıma göre, müslüman, inanmış kişi daima çağdaş olmalı. Ama neyle çağdaş olmalı? Başkalarıyla çağdaş olmak değil, burada kastettiğimiz çağdaşlık, kendi kendisiyle çağdaş olmalı. İdeal islamla çağdaş olmaya çalışmalı sürekli olarak.
Hakikat müminin kaybolmuş malıdır, nerede bulursa alır.
Manevi yapıyı inkar edenler veya gereğinden fazla darlaştıranlar bir gün materyalizme saplanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.
Çağımızda cihadın sadece cephede savaşmak olmadığını bilecektir diriliş eri. Ekonomi ve kültür savaşları da cihadın zaruri bölümleri ve kesimleridir. Peygamberlerin ve velilerin aynı zamanda çok defa meslek pirleri olduğunu bilen ve bu geleneğin özüne inen diriliş erleri, erenleri ve pirlerinin de islamın yeniden diriliş toplumunu kurarken ekonomi ve kültüre hayatlarını adayan kahramanlar olacağı açık bir gerçektir.
Her müslüman önce kendi iç dünyasında müslüman olmalı fakat ondan ayrılmaz bir şekilde toplum içinde ve toplum halinde de müslüman olmayı şart olarak idrak etmeli. Ve nihayet bu psikolojik ve toplumsal muhtevaya mutlak tarih şuurunu da eklemeli. Ancak bu şartla müslümanlığı temel anlamda eksiksiz bir bütünlüğe kavuşmuş olur.
Sevgilerimle,
Kuklanız!
4 comments
bu tür kitapları okumuyorum açıkçası kimin neyi savunduğunu anlamak imkansız geliyor
YanıtlaSilAslında Sezai Karakoç; islami değerleri hakim ve bu doğrultuda eserler veren biridir. Çizgisi nettir. Ayrıca yedi güzel adamdan biridir :) Sevgiler
Silkarakoç iyi tabii :) blogun dünkü yazımda :)
YanıtlaSilEvet Karakoç iyidir. Yeni gördüm yorumunu. Hemen geliyorum :)
SilFikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)