"Çetin geçen bir kış mevsiminin ardından bir daha hayata dönememiş bitkiler gibi hissediyorum kendimi."
Tarık Tufan'dan okuduğum ikinci kitap.
Daha önce "Beni Onlara Verme" isimli öykü kitabını okumuş ve çok beğenmiştim.
Bu kitabı da Tüyap kitap fuarından almıştım.
Hemen yorumuma geçiyorum;
Kitap bir hastane odasında başlıyor. Ana karakterimiz, kanserin hemen hemen bütün bedenini işgal ettiğini öğreniyor. Doktor "Umut her zaman vardır" dese de, o teslim olmaya kararlı. Bu lafları çok duyduk diyerek hastalığa teslim olduğunu söylüyor ve yineliyor: Ölüyorum!
Merhaba dostlar,
Dostoyevski'den okuduğum ilk eser.
Daha önce Kumarbazı okumaya çalışmış ama hiçbir şey anlamamıştım.
-O zamanlar 12 yaşımdaydım. Bunun bir etkisi olabilir tabii-
Vakit kaybetmeden yorumuma geçiyorum o halde
Yorumum:
Selamün Aleyküm dostlar,
Yakın zamanda gerçekleşen, Tüyap kitap fuarına katılma fırsatı bulduk. Ufak çaplı bir alışveriş yaptık. Sizinle de bu alışverişimi paylaşmak istedim. Ben bu şekilde kitap fuarlarına giderken internet fiyatlarına muhakkak bakıp not ediyorum. Sonrasında karşılaştırarak ilerliyorum. Bu arada fuara giderken uğrayacağınız yayınevlerini önceden not edin ki orada zorluk yaşamayın.
Bir hoca Efendi yurt dışına kuran hizmeti için çıkıyor.
Ailesini, dostlarını, evini yurdunu, her şeyini geride bırakıp.
Bir an şöyle bir his geliyor.
"Her şeyi terk ettim. Sahabeler gibi, onlarda her şeylerini terk etmişlerdi. Günümüzün sahabesi olabilir miyim acaba diye"
o gece rüyada Araba kullanıyor görmüş kendisini.
Arabada da Kainatın Efendisi(s.a.v) ve birkaç ta Sahabe (r.a.) var,