7,7 Büyüklüğündeki Kahramanmaraş Depremi


S
abah uyandığımda cep telefonumda bir haber bildirimi gördüm: "Saat 4.17 'de Maraş'ta 7,4 büyüklüğünde bir deprem oldu."-Kandilli Rasathanesi sonrasında 7,7 olarak güncelledi- Depremin çok şiddetli olduğunu düşündüm ancak büyük yıkımlı bir deprem olduğunu düşünmemiştim. Derken haberler yavaş yavaş gelmeye başladı. Sonra aynı gün 13 sularında 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Şok oldum, şok olduk. Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Diyarbakır, Adana ve Hatay! Depremden 10 il etkilenmişti. Kimse bu kadar yıkımlı bir deprem olduğunu tahmin etmemişti. Birkaç gün sürekli haber izledim ve psikolojim bozuldu. Yolların ve havaalanlarının hasar alması sonucu yardım çok geç ulaştı, insanlarımız geceyi soğukta ve dışarıda geçirdi. Her yerde enkaz ve kurtarılmayı bekleyen insan çığlıkları... Ancak gücün yok ki kolonları kaldırasın... Bu deprem sadece maddi bir yıkım değil, manevi bir yıkımda oldu hepimiz için. Yaraların sarılması uzun zaman alacak ve unutulmayacak. Bu vesileyle İnşallah Güneydoğu Anadolu Bölgemizin meskenleri sağlam olacak. Şimdilik(!) müteahhitler çürük yapı yapmaktan korkacak. Sonra ne olacak, bilemiyoruz. Ancak inşallah artık iyi bir denetim mekanizması kurulur ve caydırıcı cezalar verilir.


Gelelim İstanbul'a;

1999 depreminin ardından 24 yıl geçmiş. Peki İstanbul'da depremle ilgili iyileştirici bir süreç başlatıldı mı? Ben görmedim. Naci Görür, Celal Şengör gibi değerli bilim adamları da bu konuyu dile getiriyor. İstanbul'da evler çok eski ve nüfus çok kalabalık, 20 milyona yakın insan yaşıyor. Ticaretin ve sanayinin kalbi burada atıyor. Şiddetli bir deprem olursa ne olur, bir planımız var mı? Maalesef, hayır! Kanal İstanbul projesi yapacağımıza evlerimizi güçlendirmeye bakmalıyız. Birçok yapıda denetim yok, Fatih gibi eski yerleşimlerde güçlendirme çalışmaları yok. Yeni yapılan evler deprem yönetmeliğine uygun mu yapılıyor, emin değilim. Hatta yapılmadığına emin olabilirim.


Size kendi oturduğum evden örnek vereceğim. Eyüpsultan'da ikamet ediyorum. Bu eve taşındığımızda bina yeni yapılmıştı. Burada oturmaya başlayalı 3,5 yıl oluyor. Ancak evin asansör boşluğundan su çıkıyor. Bu yüzden binaya iskan verilmediğini düşünüyorum. Ev sahibi bu konu hakkında herhangi bir yorum yapmıyor. Muhtemelen evin temelinde su var, iyi bir yalıtım yapılmamış. Bina 3,5 yıllık olmasına rağmen inanın, depreme dayanıklı olduğuna inanmıyorum. Dıştan çok süslü, içi ise çürüyor gibi geliyor. Bu nedenle taşınmaya karar verdik. Şu sıra İstanbul'da yaşayıp yaşamamayı konuşuyoruz. İşlerimizi toparlayabilirsek bu kalabalık şehirden artık ayrılmayı düşünüyoruz. Ayrıca bu depremle birlikte zemin ve bodrum katlarında yaşayan insanların kurtulma şanslarının çok az olduğunu görmüş olduk. Bu deprem tüm Türkiye'de bir sorgulamaya neden oldu diye düşünüyorum. 

Hatta İstanbul'un göç vereceğini bile düşünüyorum. İnşallah ülkemiz için en hayırlısı olur ve olmuştur. Rabbim bir daha yaşatmasın. Tedbirli bir ülke olmayı becerelim İnşallah.

Hepimize çok geçmiş olsun! 

Sevgilerimle,

Kuklanız!



0 comments

Fikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)