Merhabalar,
Uzun zamandır anime yayını yapmayan Kukla yapmışlar. Ben de spor animesi pek sevmem bu yüzden Konuk Yazarım demeye bin şahit istenilen en bir sevdiğim insan, sizler için "En İyi 10 Spor Animesi" yayını hazırladı. Sözü fazla uzatmadan, kürsüyü "asil" yazarıma bırakıyorum.
9-Captain Tsubasa/1981-1988
Tam anlamıyla dünyaya bakışımı değiştirmiş animedir. Bir köşe başında "Bana yan mı baktın sen hayırdır?" diyen serseri görürseniz ses etmeyin, üzmeyin o masum çocukları. İşte onlar mutlaka hayatlarının bir döneminde Tsubasa izlemiştir. Sabah 6' da kalkardık tabi daha gün
ağarmamış. O uyku mahmurluğuyla Tsubasa'nın pası kime attığını görebilmek için kafayı istemsiz topa doğru çevirirdik. Ne güzel günlerdi be...
Neyse konumuza geri dönecek olursak; Japonlarda futbol kültürünün gelişmesinde Tsubasa animesi önemli bir yere sahiptir.
Tsubasa'nın tek kötü tarafı, topun nerede
olduğunu bilmemesiydi. Biz zannediyorduk ki adam orta sahadan kaleye gol attı. Sonra anladık kale yakınındaymış...
Peki Tsubasa'ya ne oldu
dersiniz? Merak etmeyin sahada ki yeşilliklere aldanıp çiftçi olmadı bakınız.
Adam BARSELONA'da oynuyor. Sıradan bir oyuncu da
değil. Barselona'nın kaderi adamın ellerinde. Siz hala anime izlemeye devam edin.
Mangasını dikkatli okuduğumuzda göreceksiniz ki, takım
arkadaşları; Phillip Cocu, Rivaldo, Luis Enrique.
Luis Enrique şimdi Barselona'nın teknik direktörü. Tsubasa ise hala
oynamakta... Şaka şaka Tsubasa Barselona'yı terk-i diyar eyledi. Kısacası Tsubasa 9 Numarayla en iyi 10 anime listesine giriş yapıyor.
8-Prince of Tennis/2001
Adından anlayacağınız gibi su topu animesi. Tamam ciddi olalım, sadece tenis -yalnız su topu animesi niye yok, güzel bir fikir olabilir, popüler kültür
işte boş verin-
Echizen Ryoma isimli, sakin gibi görünen cin
fikirli karakterimiz, Amerika'dan kalkmış gelmiş Japonya'ya tenis oynamaya. Yok Amerika'da şöyle kazandım böyle şampiyon oldum. derken Japonya'ya döneyim demiş. Hakkını yemeyelim yetenekli arkadaşımız. Hedefi ise; bir zamanlar ünlü olduğu halde şimdilerde
hoş olmayan dergilerde gününü gün eden bir babayı yenmek. Ana karakter yenecektir
kaçarı yok zaten. İlk bölümler biraz dişimizi sıkmamız gerekiyor, turnuva olaylarına girince biz izleyicilerini içine alıyor.
7-Haikyuu/2014
Voleybol temalı güzel bir anime olduğunu söyleyebilirim. Zaten
içinde bulunduğumuz zaman dilimde spor animelerine önderlik eden 2 animeden biridir
gözümde. Ana karakterimiz Antalya'nın olgunlaşmamış turunçgillerine benziyor. Pek
uzun boylu olmadığı halde smaçör olmak istiyor. Bir gün okuldan dönerken, televizyonda Karasuno adlı bir lisenin ulusallarda ki turnuvası gözüne çarpıyor. Kendi
kadar kısa boylu birinin, tüm blokları tek tek yıktığını görüyor-Küçük Dev- ve
hayran kalıyor. Ulan diyor ben de yaparım. Her günü ona olan hayranlığıyla geçiriyor. Ortaokuldaki tatsız bir turnuvadan sonra; sonunda küçük devin, uzun duvarlara
meydan okuduğu liseye ayak basıyor. Ama artık Karasuno'da hiçbir şey eski gibi
gitmiyor. İyi günler geride kalmış,artık 3 turdan öteye geçemeyen sıradan bir
liseden farkı kalmamıştır. Bizi bekleyen olayları da göz önüne koyarak bu
animemizi 7. sıraya koyuyoruz.
6-Eyeshield 21 /2005
Ana karakterimiz hayat boyu, kibarlığından dolayı
ezilmiş birisi hatta o kadar ezik ki onu
kurtarmaya her zaman abla dediği bir kız geliyor. Sonunda orta okul bitiyor. Kötü
günleri geride bıraktım liseye güzel bir başlangıç yapacağım diye kendini motive
ediyor. Öyle umuyor...
Liseye ilk
girdiği anda iki deli (Hiruma,Kurita) pusudan çıkıp "Amerikan Futbolu Kulubüne Hoşgeldin!" diye bağırıp tezahürat yapmaya başlıyor. Bizim ana karakter tabi
seviniyor. Sonradan anlaşılıyor ki okulun kapısından kim girerse aynı
teklifler ona da sunuluyor.
Okul çıkışında Amerikan Futbolu oynamak istediğine kanaat getiriyor. Sonunda aradığı şeyin bu korkak işlevsiz
bacaklarında yattığını düşünüyor. Hikayede aslında böyle başlıyor.
Takımsız bir oluşumdan şampiyonluğu kovalayan bir oluşum...
5-Diamond No Ace /2013
Bu anime kadar
nefret edebileceğim aynı zamanda seveceğim bir seri daha bulacağıma inanmıyorum. Her şey ne
kadar sıcak başlamıştı oysa ki. Daha ilk bölümden Sawamura; arkadaşlarını, ailesini
bırakıp beyzbol oynamak için Tokyo'ya gitmişti. Herkesi etkiliyor
şaşırtıyordu. Bölümler ilerledikçe bırakın yükselmeyi olduğu yerde bile
durmasına izin vermediler. Ana kadroya girmesini bırakın, yedekliğe bile
soyunmasına karşı çıktılar. Ana karakter ne yaptı dersiniz? Onlara gerçek gücünü
gösterdi. Bir power up aldı herkes
hayran kaldı diyeceğimi düşünüyorsanız çok beklersiniz. Bölümler hızla ilerliyor ama sonuç
değişmiyor. Diğer spor animelerine oranla çok farklı, klişeden uzak bir konusu var. Bilenler bilir. İlk sezonun sonunda bu kadar olunmaz denilecek bir yerden maç
verildi. İyisiyle kötüsüyle bu serimiz 5. numaraya layık bir seridir.
4-Hajime no İppo /2000
Bu seriyi çoğu anime sever bilir. Ana karakter serinin başında bir
başlar "Güçlü olmak nasıl bir duygu diye düşünmeye" bölüm olur 1120, hala sorunun cevabı bulunamamıştır.
İppo çelimsiz bir çocuktur. Babası vefat etmiş, annesiyle birlikte balıkçılık yapıyordur. Okul sonrası arkadaşları "Hadi ippo sende
bizimle gel" dediklerinde her defasında utana sıkıla reddeder. Hatta bu durum arkadaşları arasında alay konusu olmaya başlar. Bir gün okul çıkışında serseriler İppo'yu pataklar. Tabi İppo o kadar darbe almasına karşın karşılık vermemektedir. Tam bu esnada koşuya çıkmış bir boksör
abimiz, bunları görür. Biraz izledikten sonra dayanamaz ve serserileri korkutur. İppo, boksörden çok etkilenir. Boksör
olacağım diye tutturur. Öyle bir söylüyor ki sanırsın Korsanlar Kralı olacak
terbiyesiz. Kısacası İppo Serisi bu şekilde.
Dikkat: İppo izledikten sonra, içinizde bir şeyleri yumruklama isteği oluşabilir.
3-One Outs /2008
Bu seri öyle bir seridir ki izlemeyen çok şey kaybeder. Eğer spor
animesi sıralaması yapmasak bu yapım kesinlikle daha farklı yerde olur. Belki de
türünde ki tek seridir. Spordan ziyade akıl oyunlarının tavan yaptığı beyzbol temalı bir serimiz. İzlerken eğleneceğinizin
garantisini bizzat ben veriyorum. Ana karakterimiz Tokuchi, One Outs adı
altında sokak beyzbolu oynayan bir oyun oynamaktadır. Karşısına kim
geçerse geçsin silip süpürmektedir. One Outs zevkine oynadığı bir oyun
aslında. Gerçekte usta bir kumarbaz. Bahsin her türlüsüne girmekte. -anime sektörüne
katılmadan önce Hayat Bilgisinde ki Var mısın Arif karakterini canlandırıyordu-
Neyse bir gün profesyonel bir beyzbol takımı kamp yapmak üzere One Outs oynayan şehre geliyorlar. Tabi sokakta gezerken bazı olaylar sonucunda
kendilerini para karşılığı One Outs oynarken buluyorlar. Tabi biz pro'yuz sokak
serserilerine bir ayar verelim diyorlar lakin işler düşündükleri gibi
gitmiyor. Tokuchi ayarı veriyor bunlara. Kaptanları geliyor, Tokuchi'den 1 hafta zaman istiyor. Eğer bir hafta sonra
kazanırsa o kullandığı sağ/sol(hatırlamıyorum) eline istediği yapacaktır. Neyse
1 hafta geçiyor, tabi kaptan hırslanmış, antreman yapmış. Tokuchi de boş durmamış, annesi bakkala gönderir gibi gelmiş.
Tokuchi, yine ayarı veriyor kaptana lakin attığı son topta Kaptan
hile yapıyor. Tabi herkes hile yaptı diye söylenip duruyor. Lakin Tokuchi
yenilmek, yenilmektir deyip kolunu uzatıyor. Herkes kaptanın Taguchi'nin kolunu kırmasını
bekliyor ancak kaptan insanlık dersi veriyor. Bir daha kumar oynamayacaksın
diyor. Bu kol bize lazım diyerek onu da pro yapıyor ve başlıyor hikaye...
2-Major /2004
Ooo sende çok oldun artık diyeceksiniz. Haklısınız da lakin beyzbol
animeleri cidden iyi. Aslında serinin beyzbol'u kadar
dramı da sağlamdır. Goro 5-6 yaşlarında ana okula gidiyor. Annesi küçükken
vefat etmiş. Babası ise profesyonel bir beyzbol oyuncusu. Tabi haliyle Goro da sürekli
beyzbol oynuyor. Bir gün babası harika bir maç çıkartırken kafasına topu yiyor.Tabi herkes bir şey
olmaz diye boş veriyor.Ertesi sabah Goro uyandığında tv yi açıyor lakin babası
kalkmıyor. Birkaç saat sonra arkadaşları arıyor. Evine almaya
geliyorlar. Bakıyorlar ki arkadaşları vefat etmiş.Kim bakar kim bakar derken ana okulu öğretmeni Goro'yu evlat ediniyor. Tabi Goro büyüyor. Gittiği her yerde beyzbol takımlarında
oynuyor. Goro'nun gittiği her okulda bir ad, gittiği her yerde bir rakip
bırakıyor. Serinin isminden anlaşılacağı gibi Goro'nun hedefi major lig(Amerikan ligi)
de oynamak. Her şeyi bir kenara bırakırsak, bizim için bu yapım 2 numarayı hak
ediyor.
1-Slam Dunk /1993
Geldik bir numaraya... Aslında çok düşündüm. Major ile Slam Dunk
arasında tek fark bana göre Takehiko Senseidir. Onun serisi olduğu için Slam Dunk 1. sırada Major 2. sırada yer alıyor.
Slam Dunk'a değinirsek, Sakuragi Hanamichi düzenli olarak kızlara
çıkma teklif ettiği halde sürekli reddedilen birisidir. Sürekli kavga edip
milleti döver. Liseye başladığında bir kız görür ve aşık olur. Sevdiği kız tam
bir basketbol aşığıdır ve Sakuragi sevdiği için basketbol öğrenmeye
niyetlenir. Seri aslında sıfırdan başlayan bir adamın zirveye çıkarken ki komik
olayları ele alıyor. O kadar komedi animesi izlemişimdir ama hiçbiri Slam Dunk
kadar güldürememiştir beni. Slam Dunk çok harikadır. Zaten 1. sıraya koymuşuz lafı
dolandırmaya gerek yok. Bu yapım bizce en iyi spor animesidir.
Şimdi diyeceksiniz,en iyi 10 spor Animesi dediniz 9 tane
saydınız. Doğru 10 anime dedik ama bu animeyi nereye koyacağımızı bilemedik BONUS diyelim o vakit.
BONUS-Ping Pong Animation
Bu animeyi nereye koyacağımı bilemedik, çok ilginçti. Çizimleri
karakterleri filan çok farklı ve değişik bir yapım. Sadece izleyin dediğimi
anlayacaksınız.
Sevgilerimle...
36 comments
Tsubasa çocukluğumda en çok izlediğim çizgi film di. Bayılırım ben;)
YanıtlaSilDeğil mi, bizim jenerasyonun unutulmayanlarından :)
SilTsubasa'yı ne izlerdim :) Orta sahadan kaleye gitmesi üç gün sürerdi :)))
YanıtlaSilAhahahah 2 günde haftasonu tatili girerdi araya :D
SilÇok güldüm yorumuna, haklısın valla Blana :)
Anime hastası bi arkadaşım vardı ve anime ile animasyonu karıştırana kök söktürürdü :))
YanıtlaSilBen bi tsubasa yı biliyorum gibi :)
Ahahah bende de var o, sinirleniyordum bende bir ara ama bilinmemesi çok normal :)
SilTsubasa'yla büyüyen bir nesiliz haliyle hiç unutmadık onu.
Kalbimizde :)
Ama ben çok özledim nerdesin yazmaya geldim bir baktım yeni yazı :)) Çok alakasız ama aklıma beyblade geldi izler miydin okuldan gelirdim deli gibi izlerdim tasoları filan biriktirirdik hatta yani o zaman yaş 9-10 ben sanıyordum içinden o küçük hayvancıklar çıkcak :D :D :D
YanıtlaSilAhahaha izlemez olur muyum ya. Beyblade' de spor animesiydi. Aklına gelmesi çok normal, alakasız değil ki hiç Gözdecimm :)
SilYaa baktım açıyorum arayı hemen Gözdee beni özler dedim :)
Sınavlarım başlayacak, ondan giremiyorum pek :)
Ama hep aklımdasınnn ki :)
Yaa ama ben seni nasıl özlemeyeyim canım arkadaşım benim :)) Beyblade 2000'li yılların başın da oldukça meşurdu az cipss yimedim için taso ve kart çıksın diye :D
SilO zaman sınavların çok güzel geçsin zirve seninle olsun :* sende benim aklımdasın <3 galp ben
Sende benim kalbimdesin canısı, İnşallah güzel geçer az kaldı :)
SilTsubasa'yı çocukken çok izlerdim. Şimdiler de bahsetsem erkekler ''ama sen kızsın'' diye tepki veriyor. :) Haikyuu!! çok severek takip ettiğim bir anime. Konusunun voleybol olması çok güzel. Bir de ben Kuroko no Basket sersinin hayranıyım. Enfes bir seri. Eline sağlık, güzel hazırlamışsın. :)
YanıtlaSilSpor Animesi ya şimdi hemen erkekler böyle bir izlenime kapılıyor. Ne tuhaftır ki...
SilHaikyuu animesini bende çok bir çok seviyorumm :)
Slam Dunk'ı izledikten sonra Kuroko no Basket hafif geliyor ama birazcıcık :)
Slam Dunk'ı tavsiye ederim ama Kısanın Güncesi :)
Rusubasa bence en iyisi. Bir de Victory Kick Off vardı. O da güzeldi :)
YanıtlaSilBak onu izlemedim canım :) Tsubasa çocukluğumuz tabii :)
SilSlum Dunk'ı kuzenim çok önerdi ama sanırım çizimlerinden dolayı ön yargıyla yaklaşıyorum. Fırsat bulursam bir bakacağım ama. :)
YanıtlaSilEvet bende normalde çizimlerine çok dikkat ederim. Çok önemli benim için. Ama Slam Dunk çok başarılı konu itibariyle :)
Silheeeey işte bu çok faydalıııııı :)
YanıtlaSilbak bir de, ı me my strawberry eggs var yaaa. beden eğitimi öğretmeniiii dizisi, süpeer valla japon animesi. :)
Sunbaee izlemedim o animeyi, ona da göz atayım o zaman :)
SilFotoğraflar yazıyı daha da güzelleştirmiş :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Uçan Yunus :)
Siltsubasaaaa :D görünce çok mutlu oldum, abimle oturur onu izlerdik hep :) geçen sene bile tüm bölümlerini izledik :D ahh ahhh eskiler eskilerrr
YanıtlaSilHahah değil mi, bizi çok güzel zamanlara götürüyor...
SilNerde o eski günler...
Tsubasa çocukluğum en sevdiğim :))
YanıtlaSilAnlaşılan Tsubasa hepimizin en bir sevdiği :)
SilTek bildiğim Tsubasa sanırım ehehe. Onu da izlediğimden değil de kuzenlerimden biliyordum işte :D Anime izlemeye bayağı bir hevesliydim hatta iki tane bitirdim ama devamı gelmedi sonra, önerilere açığım. Bunlardan biri de olabilir adaş. :)
YanıtlaSilAdaşcım Ao Haru Ride ve kaichou wa maid sama ile başla. Bunlar en güzellerinden :)
SilBir de izlemediysen Skip Beat :)
Bunlar en beğendiklerim. Daha sonra yine öneririm :)
tsubasayı izlemeyen çocuk yokmuş o dönem sanırım aşıktım sanırım ona:))
YanıtlaSilHahah evet yokmuş. Herkes bilirmiş Tsubasa'yı :)
SilBence tsubasa birinci olmalıydı :)
YanıtlaSilTsubasa Türkiye'de çok bilindik bir anime. Ama diğerleri Dünya çapında çok değer gören ama ülkemizde pek tanınmayan animeler.
SilTsubasa'yı birinci yapsaydım, diğer animelere haksızlık olurdu diye düşünüyorum:)
Bu mevzudan hiç anlamıyorum. Sanırım çizgifilm izlemeyecek kadar büyüdüm. :)
YanıtlaSilAslında çizgi film sayılmaz. Anime bambaşka bir kültür. Yaşamdan kesitlerin, animasyon şeklinde anlatılmış hali diyelim :)
SilHala animelere kendimi kaptıramadım ama sorun onlarda değil beni uyuşukluğum ve hiç bitmeyen yoğunluğum -_- Yedi numara ilgimi çekti ama, ayrıca bonusu da çok merak ettim.. Güzel bir derleme olmuş ^.^
YanıtlaSilAy sorma Gözde. Benimde vaktim yok hiç. Keşke daha çok vaktim olsa da istediğim her şeyi yapabilsem.
Silbiraz geç yazıyorum ama slam dunk aralarından en iyisi olmayı kesinlikle hakediyor izlediğim en komik animeydi :D her ne kadar sonu gelmese de mangasında devam ettim.
YanıtlaSilEski bir anime olduğu için pek rağbet görmüyor ama kesinlikle çok güzel bir anime.
SilMangası bile yarım kalmış gibiydi, kesinlikle devam edebilirdi.
Yorumun için teşekkürler :)
Fikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)